Youtube videolarında gençlere takılıyorum bu aralar, neler yapıyor, ne seyrediyorlar merak ediyorum.  Özellikleri artan telefonlarla çekilmiş videolarda genellikle bir oyun incelemesi, teknolojik bir ürünün tanıtılması, bir uygulamanın anlatılması gibi içerikler var.

O zaman diyorum, bu konunun muhatabı Sabah Gazetesisinin Teknoloji  Editörü  sevgili Timur Sırt olmalı diyorum..

Biz atlayıp İstanbul’a gidiyoruz ve kameralarımızı ona döndürüyoruz..

Nedir bu gençlerin teknoloji tanıtmaya olan merakı diyorum..

Teknolojinin fotoğraf , video ve sosyal ağlarla birleştiği noktalarda sosyal medyada fenomen olmak yatıyor. Ben dünyanın her yerine gidebilir miyim? Kendi görüşümü nasıl geliştirebilirim? Farklı insanlarla tanışabilir miyim? gibi soruların çıkış noktası bu ilginin cevabını oluşturuyor.Bunlar gerçekten çok keyifli şeyler..

Artık bu dünyada yepyeni bir dil oluşturuyorlar. İnternetin kendisine doğmuş çocuklar, uygulamalarla büyümüş çocuklar. Onları besleyen şeyler çok farklı.

Timur Sırt ile Teknoloji Yazarlığı

 

 

 

 

 

 

Uyum sağlayabilecek miyiz  biz bu kuşakla...

Aileler sürekli şikayet ediyorlar.Çocuklar internetin başında diye..

Bir gün Okan Bayülgen’in programındayım. Sabah 4 lere geliyordu.Bir anne aradı. Dedi ki; çocuğum keman çalıyor, yüzmeye gidiyor ama bu aralar gece yarılarına kadar bilgisayar oyunu oynuyor ve vazgeçiremiyorum. Ne yapmalıyım? diye sordu. Ben de  dedim ki siz de  şu an gecenin 4 ünde bir TV kanalını seyrediyorsunuz ve bu saatte arayıp soru soruyorsunuz. Herkesin dinlenme ve öğrenme kanalı farklı. Bu çocukların ki de farklı..

 

 

 

 

 

Geçmişten ,günümüze işin de çok  şeyler değişmiştir değil mi?

Teknolojik tasarımlar değiştikçe, insan  merkezli tasarımlar hayatımıza girmeye başladıkça ürün incelemeler ve yazı içerikleri de değişmeye başladı. Örneğin eskiden bir teknolojik ürünün özeliklerini  tanıtırken, anlatırken ,bugün deneyim yazıyoruz. Artık ürün özelliklerini çoğu internet sitelerinde zaten var. Bizim farklı şeyler yazmamız gerekli . O fark da deneyim oluyor.

Teknoloji hayatın içinde ,her yaşta, her kesimde.  Önceden %5 lik bir kesime seslenirken şimdi %90 a kadar bir kesime hitap ediyoruz. Onun için  bizden beklenen ise deneyim  oluyor.

 

Başarının sebebi diyorum..

Medyada ki sihirli kelime GÜVEN dir. İşin yarısı ,işini sevmekse, iyi yapmaksa diğer yarısı da   güvendir. Bizim bu güveni hiç kaybetmemiz gerekir…

 

 

 

 

 

Örneğin elimizdeki telefonun bir üst versiyonu çıkacak, bunun bilgiside sana geldi. Peki bundan sonra süreç nasıl başlıyor senin hayatında

Tabii çok fazla ürün var. Hepsine yetişmek mümkün değil ama popüler olanların ürün tanıtımlarına olduğunca gitmeye çalışıyorum.Ürün çıktığı zaman  ilk deneyimleyen  biz oluyoruz.. Kimisini yerinde deneyimliyoruz. Önce ürün lansmanı yapılıyor. Ürünün özelliklerini firma anlatıyor ve tanıtımlarını yapıyor. Daha sonra da demo alanına geçiyoruz. Kısa bir an deneyimleme şansımız oluyor. Tüm bu deneyimlediğiniz şeyleri o anda yorumlayıp, fotoğrafını çekip yazıp paylaşmak durumdasınız. Tabii bir de saat farkı varsa ona göre çalışacaksınız. Gazeteye yazıyorsan hemen çekimlerini yapıp , yazını yazıp göndermen lazım.  Çünkü dünyadaki tüm teknoloji yazarları orada ve bilgi hemen yayılıyor.  Bu tür kritik zamanlarda da tecrübe ortaya çıkıyor.  Sen ,ürünün ,Türkiye’ye geliş tarihini, fiyatını, özelliğini biliyorsan, ürünle ilgili daha önce aldığın duyumlarla ilgili bir taslak haberde hazırlarsın, bir karşılaştırma yaparsın. Eski özellikleri neydi, yenilerinde ne vardı diye. Böylelikle karşılaştırmanı hemen bitirmiş olursun ve işin hızlanır..

Ön hazırlık olmadan toplantı bitiminden yarım saat içinde haberini yazıp, fotoğraflarını çekip paylaşmak durumdasın.. Amerikalara da gittin, diyenler, öyle değil işte. Hele o fuarlar çok yoğun oluyor. Bir de yalnız gidiyorsan, tek başına çalışıyorsan iş daha da zor. Çevrende her dilden insandan, ingilizce,  almanca, çince, japonca bir çok dilde konuşmalar duyuyorsun. Sen de karşı tarafa sesini ulaştırmak zorundasın. O arada size çarpanlar, kamera ile yanınızda konuşanlar ,bunun gibi  bir çok kişiye ve olaya maruz kalıyorsunuz. Tüm bunlara rağmen işinizi hatasız yapmanız gerekli.

Zaten ürünü ilk gördüğünüzde izlenimlerinizi yazabiliyorsunuz.Deneyim değil ! Deneyim diyebilmemiz için bir müddet süre geçmesi lazım. Telefonun pili bitecek, kullanacaksın, şarj edeceksin, ekranına, sesine bakacaksın..

 

Ne kadar zor   , her iş kişiye  karşıdan güzel ..

Gerçekten zor. Bizde uzmanlaşma yok. Herkes her işi yapmak zorunda. Yurtdışında teknolojinin farklı uzmanlık alanları vardır. İş teknolojileri, kurumsal iş teknolojileri hatta her markanın  ayrı teknoloji uzmanları var ve ekipler halinde çalışıyorlar..

Medyada arkada bu kadar güçlü  kurumsal yapılar yok. Çalıştığınız  gazetelerde genelde tek kişisiniz. Siz haberi gönderdikten sonra bile bunu işleyecek kimse yok. Sadece siz  varsınız. Gazetelerde , internet sitelerinde bu  işin kurumsallaşması lazım.

 

Teknoloji üretirsen ,teknolojini yazan  bir çok uzmanın da olur, kurumsallaşma da olur..

 

Timur Sırt ile Teknoloji Yazarlığı.

 

 

 

 

 

 

Tavsiye istiyorum bu mesleğe gönül verenlere..

Ben kendi hikayemi oluşturdum yaşadıklarımla. Herkes kendi çizgisini oluşturacak. Başkasının  kopyası olmayacak.  Başkası olmaya çalışmayacak . Peki onun adımları nasıl oluşur derseniz?  ” Merak Etmek ” derim.

Gazeteciliğin temeli, aslında sadece gazetecilikte değilde  her şey  de ”Merak Etme” ile başlıyor.  Ne yaparsan yap, Merak Et!  Bir şeyin sana sunulduğu gibi değil de , niye olduğunun sorusunu sormakla başlıyor ve rahatsız hissetmek, sevmek ve öğrenmek ile gelişiyor. Sürdürülebilir olarak kılmanın yolu da tutku ile sevmekten geçiyor 🙂

 

Bu söyleşiden bana kalanlar  ne oldu derseniz, Merak ve Güven kelimelerinin ,işe yansıması ve bunun başarıya dönüşmesinin resmini görmek ..

Yeniliklerle Kalın;

BİRGÜL YANIKLAR

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum yap