Farklı bir Eğitim, Farklı bir Alan, Farklı bir Eğitmen…
Bu kadar farkta çıkan sonuç sizce ne olabilir?
İçerik Kraldır! , Veri Madendir! , Data Güçtür! son dönemlerin popüler kelimeleri.
Peki bu kelimelerin karşılığını sağlayacak nitelikli iş gücü nereden bulunacak ve nasıl yetişecek?
Teknoloji ve dijitalin bu hızına kim,nasıl yetişecek?
Kafa yakan sorunlar bunlar 🙂 Çünkü aradığımız iş gücünü istediğimiz zaman bulmak gerçekten zor.
Kadir Has Üniversitesi, Yeni Medya Bölümü ,Öğretim Görevlisi Sn.İsmail Hakkı Polat’a kameralarımızı döndürdük ve ona sorduk ;
Öğrencilerden gelen sizin için ilginç yorumlar var. Örneğin; ”Korsan ruhlu yeni medya insanı”, ”mikrofonsuz ulusa sesleniş üstadı ”, ” Ruhu genç medya insanı”, ”Bu sektöre adım atan herkesin hayatının bir bölümünde mutlaka yer alması gereken, ondan ders almak için ulan bir daha okunur be! dedirten adam” gibi cümleler var ,ne dersiniz?
”Sağolsunlar” diyor;
”Araştırmacı bir akademisyen değilim. Bu işe mektepli değil alaylı olarak girdim. Aslında 1989 da ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu olurken bir daha hiç bir eğitim kurumunun kapısının önünden geçmem temennisinde bulunmuştum. Büyük bir lokma yiyip büyük bir laf etmişim herhalde ki Allah da beni o yüzden cezalandırdı.Çok zor bir bölümde okudum. Belki de onun için öğrencilere çok farklı bir eğitim modelleri üzerinde sürekli kafa yoruyorum. Öğrencilerim daha farklı nasıl öğrenebilir sorusunu sürekli kendime soruyorum. Belki onun içindir bu ilgi görme ”
Yeni Medya Bölümü nasıl oluştu?
2004 yılından beri Kadir Has Üniversitesi içerisinde YENİ MEDYA dersleri veriyorum. Tabii o dönemlerde Sosyal Medya filan yok. Derslerde; internet,mobil ağlar, web, blog ve gelecekte neler olacak üzerine birşeyler anlatıyorduk ve bütün bölümlerin öğrencilerine dersi veriyorduk. O zamanın rektörü , sizin bu ders çok ilginç biz sonra bunu ”Bölüm” yapalım dedi. 2007 yılında da bu alan teşvik edildi. O dönemlerdeki kaygım bu alanlarda yeterli akademisyen bulamamak ve bu akademisyenlerle ilgili müfredat oluşturamamaktı. Ortalama 1.5 – 2 yıl hazırlık aşaması geçti. Daha sonra da bunu YÖK’e sunduk. Artık 2009 yılında da verdiğimiz ders bir bölüm haline dönüşmüş oldu. Şu an Türkiye de 20 ye yakın Yeni Medya bölümü var.
Yeni Medya Bölümü hangi fakültenin içerisinde..
Yeni Medya Bölümünün ismi, hangi fakülte içerisinde kurulacağı, hangi alanlara değeceği yönünde de epey bir tartışmalar yapıldı.Hem üniversite içerisinde hem YÖK kanadında tartışıldı. En sonunda da herkesin uzlaştığı nokta İletişim Fakültesinin içerisinde Yeni Medya dersinin uygun olacağı konuşuldu. Ondan sonra da çalışmalara başlandı.
Müfredat nasıl oluştu ?
Dünyada da Yeni Medya ilgili çok az üniversite vardı. İçeriklerini inceledik. Nasıl yapıyorlar, amaçları neler? hepsine baktık. Bir kısmı teknolojiye ağırlık vermişti, bir kısmı iletişime , bir kısmı da güzel sanatlara. Ayrıca işin girişimcilik tarafıda vardı. Anlaşıldığı gibi çok karışık bir alandı burası.. Bunların hepsini entegre eden ve sürekli geliştiren bir müfredat oluşturduk.
Medya Dönüşüyor...
Bir kişinin eline cep telefonu geçtikten sonra , medya dediğiniz şey o kişinin yaşamı haline geliyor. Zaman ve mekandan bağımsız ,toplulukların oluşturduğu sosyalleştirdiği bir yer. Bir yanı sosyalliğe bir yanı fen ve teknolojiye dayanan bir alan ..
Değişim çok hızlı…
Biz Üniversite olarak başladık ama dijital yerlilerinde gelmesiyle ilkokula kadar indirilmesi gereken bir disiplin olduğunu gördük. Bu işin okur yazarlığının biliçlenmesinin buradaki fiziksel dünya ile çatışan alanların aslında ilk okuldan beri öğretilmesi gereken bir süreç olduğunu fark ettik. Kodlama dediğimiz şeyin çekirdeğinde olan çok yeni bir alandan söz ediyoruz. Biz üniversitemizde alanında uzman kişilerle müfredatı oluşturduk ama yetmiyor tabii. Sürekli bu alanı güncellememiz ve yenilememiz gerekiyor. Derste sosyal medyayı anlatıyoruz ama o kadar hızlı değişim gösteriyor ki..Örneğin 2009 da facebook , twitter derken ,günümüzde snapchat, foto diyoruz. Verdiğimiz örnekleri teoriye geçirmemiz oldukça önemli.
Yeni Medya , internet ve mobil ağların kapsadığı , milyarların bireysel ,toplumsal, kültürel, siyasi, hukuksal, ekonomik değişimlerini inceleyen çok geniş bir disiplin…
Bu bölümden mezun olan bir öğrencinin kazanımı ne olacak?
İçerik ile veriyi nasıl kullanmak gerekir?
Ve mecralarla nasıl birleştirmek gerekir?
Yeni Medyanın temelindeki telekom bilgi teknolojilerinin birleşiminin üç temel altın kavramı olan içerik, mecra ve veriyi iyi yakalayan ve iyi uygulayan insanları yetiştirmeye ihtiyaç duyuyor.
Geleneksel medyadan , yeni medyaya geçen kurumların aradığı insan becerileri ; veriyi iyi kullanabilen , veri gazeteciliğini iyi yapan , editör olarak yeni medyanın ruhundan anlayabilen, bir sosyal medya hesabı paylaşımının nasıl yapılacağını bilen ve bunu da gelenekselden farklı olarak yeni kuşağın isteğine göre şekillenebilen insanları yetiştirmek en temel amacımız..
Tavsiye diyorum..
Öncelikle eğitimde bir dönüşüm şart.İlkokuldan üniversiteye kadar. Dünyada her ülkede bununla ilgili çalışmalar başladı.
Şuna inanıyorum ki, bu alanda doğru düzgün sistemi olan ülkeler, ön alacaklar. Türkiye bu treni şu anda kaçırmadı. Böyle giderse, farklı tartışmalarla vakit kaybedersek ilerisi için sıkıntı çekeceğiz. Önümüzdeki yıllarda bir üst döneme sıçrandığında ,dijitalden robotlar, sensörler, yapay zeka dönemine girdiği an biz bir aşağıda kalabiliriz. Benim asıl korkum da o. Şu an pencere kapanmak üzere ve bunu yakalamamız lazım..
Gelecek için ne yapmalıyız?
Herkese şunu söylüyorum. Özellikle de gençlere. İlk başta mutlaka Kodlama öğrenin. İllaki bir kursa gitmenize gerek yok. Açın interneti zaten öğrenirsiniz. İkincide de Yeni Medya ve Dijital Dönüşümde farkındalığın olması gerekli ve bunun içinde oluşumlara bakması lazım.
Anladığım şu ki gelecekte hangi mesleği seçerseniz seçin, Yeni Medyayı anlamanız ve kullanmanız lazım. Disiplin üstü bir mecraya dönüşeceğe benziyor. Çünkü siz ne iş yaparsanız yapın kendinizi ifade edeceğiniz ve tanıtacağınız platformlara ihtiyaç duyacaksınız.
Yeniliklerle Kalın
BİRGÜL YANIKLAR
