DEĞİŞİM ZOR MU?

Yumurta içten kırılırsa değişim, dışardan kırılırsa ölüm olur..

Eğer hayatının iyi olmasını istiyorsan , değişimi içerden başlatmalısın. Yoksa Copy-Paste bir değişim , göstermelik ve kısa süren bir değişimin ta kendisi. Ne yaparsan yap, bir olayı içselleştirmediğin sürece , bir müddet olmak istediğin düzende giden sonra yine eski alışkanlıklarına dönüşüveren bir hale geliyorsun. Bunlar belki, beslenmede bir değişim , işinde bir değişim , mekanında bir değişim olabilir. Artık dönüşmesi gerekenin değişme zamanı gelmiştir. Hatta olayı bir adım daha arttırıyor, içselleştirmeye özgünleştirmeyi de ekliyorum. Özgünleştiğinde, kendi fıtratına uygun bir hale dönüştürdüğünde içselleşme ve dolayısıyla da değişim daha hızlı oluyor. Geriye ise tek soru kalıyor; bu acılı mı olacak yoksa acısız mı ?

Çoğu makalelerde yazılan şu yönde; değişim isteği ve bunun sürdürülebilirliği, insanların kırılma noktalarında geliyor. Değişmek istediğin alanda kopmalar başladıysa ya da çok hızlı bir değişim yaşıyorsan, örneğin bir otobanda araban ile 140 km hızla giderken, arabanın yönünü bir anda değiştirip akış yönününün tersine aynı yönde sürüyorsan, etrafındakiler ”manyak mı bu” diyorsa bil ki bu bir kırılma noktasıdır 🙂 Yani anlatmak istediğim, ben acısız , mutlulukla yapılan bir değişime daha hiç rastlamadım. Bilmiyorum sizde veya çevrenizde durumlar nasıl? Değişim isteği ve kararı belki mutlulukla alınabilir ama sonrasında yapılan sınavı pek çetin oluyor doğrusu . Yaratılış , düzen , zaten bu yönde kurulmuş. Bunun için Yaradanım ”Tövbe- Niyet-Amel” gibi bir üçlüyü hayatımıza dahil etmiş. Unutmamak gerekir ki yaptığımız ve düşündüğümüz her şeyden sorumlu olduğumuz ve sorguya çekileceğiz bir sistem var..

Sanıyorum ben değişmeyi , Londra hikayem, babamın ölümü, işimizin değişimiyle başlattım. Şu an geldiğim nokta ise , değişmeye, dönüşmeye devam eden benin, her şeye şükür ve teşekkürler ile bakması. Ve diyorum ki tüm bunları iyi ki yaşamışım. Çünkü sonrasında keşfettiklerim, öğrendiklerim, dönüştürdüklerim muazzamdı benim için. Bunun için öncelikle yaradanıma ve buna vesile olan herkese şükür ve teşekkür diyorum..

Demem o dur ki; tencerenin altı üstünden daha lezzetliymiş 🙂

İnanmıyorsanız deneyin !

Birgül Y.

Yorum yap