Hani bazı insanlar vardır ya, gözlerinin içi güler de güler , sıcacıktırlar, sanki çok çok uzun süredir birbirinizi tanıyor gibisinizdir. Bir başlarsınız konuşmaya , birbirinize anlatmaya  , hem bir çok ortak  hem de birbiri ile parelel   konular  bulursunuz da bulursunuz ..İşte o zaman sohbet hararetlenir  ve yanında kahve ile demlenir..

Böyle bir kahve sohbetiyle şekillendi Sinem Hanımla röportajımız;  samimi paylaşımlarıyla  da renklendi sohbet 🙂

Bir catering firmasının satış bölümünde çalışırken , gelen bir teklif üzerine dijitalle tanışmış ve ilk  girişimciliğini de bu alanda şekillendirmiş . Önceleri zorlandım ama sonrasında öğrendikçe  keyifti benim için diyor.. İkinci iş teklifini ise yine dijitalde  şu an ki  çalıştığı ortaklarından almış. Güvenmiş dost bildiği ortaklarına  ve yeniden tekrar  yola koyulmuşlar.

”Biz bir şirket değiliz, biz bir aileyiz ” diyor , Sinem Sunaner Azmak..

Yaptığımız işe ve birbirimize olan inancımızla, müşterilerimize butik  şekilde hizmet vermenin  heyacanını taşıdıklarını söylüyorlar. Amaçlarını  ise  tamamen  zor ve yeni olan bu alanda,  müşterilerin onlara ihtiyaç duydukları anda kendilerine ulaşılabilir olması  ve sorunlarını çözmesi olarak görüyorlar. Farklılığımız da , bizi biz yapan değer de bu dediler 🙂

Digiweb’in kurucu ortağı ve aynı zamanda şirketin satış ve pazarlama yöneticisi Sevgili Sinem Sunaner Azmak ‘ a sorularımızı yönelttik..

   

 Kendinizi bize tanıtabilir misiniz?

1976 Bursa’da doğumdum. Evliyim ve 6 yaşına bir oğlum var. İstanbul’da üniversite okuduğum yıllar dışında Bursa’dan hiç ayrılmadım. Uzun yıllar gıda sektöründe yönetici olarak görev yapmış olmama rağmen 2007 yılından radikal bir karar alıp bilişim sektörüne dahil olmaya karar verdim. 2007 yılından bu yana ekip arkadaşlarımla birlikte teknoloji alanında güzel işlere imza attık ve yeni projelerimizle bu sektöre hizmet etmeye devam edeceğiz.

 

  Digiweb nasıl ve hangi amaçla kuruldu?

Digiweb 3 kişinin fikirlerinin ortak bir noktada buluşması ile sektöre farklı bir hizmet anlayışı getirmek amacıyla kuruldu. Biz şirketimizin adına “Digiweb Ailesi” diyoruz. Hizmette “kurumsallığı”, müşteri ilişkilerinde ise “aile sıcaklığını” benimseyen bir şirket olarak yolumuza devam ediyoruz.

 

   Bir hikayeniz var mı ?

Teknoloji ve bilişim sektörüne dahil olduğum yıllardan beri tüm ekip arkadaşlarımda keyifli çalışmalar ve güzel fikirler ortaya çıkardık. Geçtiğimiz yıllarda farklı bir bakış açısı ile bu sektörde hizmet verme kararı aldım. Ekip arkadaşlarımın içerisinde fikirlerimizin en çok örtüştüğü ve her alanda hemen hemen aynı bakış açısına sahip olduğum Selman CANKURT ile yeni fikrimi paylaştım. Her zaman olduğu gibi bu fikir konusunda da Selman Bey ile aynı dilden konuşuyorduk. Bu dönem içerisinde Selman Bey’in eşi Asiye CANKURT’ta bu sektörde bizlerle birlikte yürümek istemiş ve yeni fikirleri ile ekibimize dahil olmuştu. Sonunda biz bir şirket değil “aile” olacağız felsefesi ile bu yola hep birlikte çıktık. Kurumsal hizmet anlayışını benimseyen bir şirket olarak ailemize katılan yeni üyelerimizle birlikte yolumuza devam ediyoruz.

 

   Neden dijital girişimci olmak?

Günümüzün ve geleceğimizin mimarı olan dijital platformların büyümesini görmemek mümkün değil. Böylesine güçlü ve büyük bir pazara dahil olmak ve bu alanda yeni fikirler üretmek her girişimci için kaçırılmayacak bir oluşum haline geliyor. Dijital platformlar fikirlerin ve hayal gücünün sınırsız olduğu aynı zamanda her türlü yeni düşüncelere açık yerler. Bu sebeple fikirlerinizi ve girişimcilik anlamında ufkunuzu kısıtlamak zorunda kalmıyorsunuz. Bu yüzden dijital dünya hep eğlenceli ve farklı olmuştur.

 

 Bursa nın dijitale yaklaşımı sizce nasıl?

Bursa’nın dijital alanda çok harika yatırımlar yaptığını ve ileri düzeyde olduğunu söylemek henüz mümkün değil. Çünkü ticari anlamda bir kutuplaşma söz konusu, teknolojiye güvenmeyen ve sıcak bakmayan yöneticiler ve teknolojiyi kullanarak bir çok şeyin daha kontrollü olacağını düşünen yöneticiler. Bursa’da yaş ortalaması yüksek yöneticilere sahip olan şirket sayısı oldukça fazla buda eski kuşak ile yeni kuşağı bir araya getirmeyi zorlaştıran bir durum. Şirketlerin başına ne zaman genç yaşına rağmen ticari tecrübe edinmiş, teknolojiye güvenen ve bilinçli bir şekilde kullanan genç yöneticiler gelirse o zaman dijital alanda hatrı sayılır bir ilerleme kaydedeceğimizi düşünüyorum. Teknoloji için ayrılan bütçeleri gereksiz masraf gibi görmediğimiz günler geldiğinde dijital alanda yeni bir çağ başlamış olacak.

 

     Bu alan nasıl gelişebilir?

Aslında biz dijital dünyanın insanların yaşantısındaki yerini almasını konusunda tam bir geçiş dönemi gelen nesillerdeniz. Bizden sonraki nesillerin bu gibi konuları konuşacaklarını düşünmüyorum. Yeni gelen nesil artık teknolojinin içerisinde doğup büyüyor. Bu alanın gelişmesinin temel noktası yeni kuşağın işlerin başına geçmesi diyebiliriz. Tabi teknoloji iyidir, güzeldir diyoruz ama teknolojiye sadece tüketmek doğru değil. Bu alanda söz sahibi olmak, üretken olmakta önemli. O yüzden teknolojik girişimleri ve çalışanları destekleyecek projelere ihtiyaç var. Teknoloji alanında üretim yapan şirketinlerin önünü açacak imkanlara ihtiyaç var. Bunlar hepsi zamanla yoluna girecek şeyler fakat önemli olan bu zamanı iyi değerlendirmek.

 

    Başınızdan geçen komik bir anınız var mı?

Bir keresinde bir müşterimize mailleri ile ilgili problem yaşadığını söylediğinden dolayı telefonla teknik destek vermeye ve yardımcı olmaya çalışıyorduk. Yaklaşık 20-25 dk kendisini oluşabilecek tüm problemler hakkında yapılması gerekenleri anlattık ve denedik. Bu kadar yapılan işleme rağmen hala soru düzelmemişti. Sonrasında müşterimizden şöyle bir cümle geldi “aaa ben internet kablosunu takmamışım”. O an teknolojinin hala insanların kontrolünde olduğunu anlamıştık.

 

    Sektörde gelecek yeni trendler neler?

Dijital sektör oldukça geniş ve her gün en azından 250’nin üzerinde yeni gelişmeler oluyor. Veri depolama çözümlerinden, giyilebilir teknolojiye, cep telefonlarından, web tabanlı projelere kadar bir çok ürün bu alana dahil. Teknoloji dünyasının yeni trendleri giyilebilir teknolojiler diyebiliriz. Teknoloji firmaları genel alanda bu yönde yatırımlar yapıyorlar. Benim gözümden kaçmayan bir gerçekte şu ki bundan 5 sene sonrasında herşeyin hologram teknolojine bağlı çalışacağını düşünüyorum. Teknolojinin yarın bizim önümüze neler sunacağını bilemeyiz. Hayal edilen herşey birgün mutlaka gerçek olacaktır.

 

Sevgili Digiweb ekibi yolunuz açık şansınız bol olsun  🙂

 

 

 

Yorum yap