Yaşamınızdaki tıkanıklığı “Aile Dizimi”yle aşın

Yaşamınızdaki tıkanıklığı "Aile Dizimi"yle aşın

Birgül Yanıklar, hayatımızda farkında olmadığımız tıkanıklıkları farketmemizi sağlayan ve bunun kabulünü amaçlayan bir yöntem olan Aile Dizimi çalışmasının uzmanı Meral Yardımcı ile söyleşti.

 

 

 

Aile Dizimi çalışmasının, hayatımızda farkında olmadığımız tıkanıklıkları farketmemizi sağlayan ve bunun kabulünü amaçlayan bir yöntem olduğunu söylüyorsunuz. Bunun sonucunda kendinde ve davranışlarında neler değişiyor?

-Bu metot sayesinde kişi aile ve kendi geçmişindeki tıkanıklıkları simüle etme şansını yakalar, dışarıdan bir gözlemci olarak aynı deneyimleri yaşar ve uzun süreli bastırılmış olanı, bilinç düzlemine çıkarıp ruhsal acılarımızın kökenini görmeyi, donmuş, bloke olmuş duygularımızın yeniden canlanmasını ve akmaya başlamasını sağlar. Kişi yaşadığı varoluşunu borçlu olduğu aileye ve geçmişine cesaretle bakarak gerçeği olduğu haliyle kabul eder. Kişi kendine ilk kez dışarıdan bir gözlemci olarak bakar ve büyük resmi farkeder. Bu sihirli deneyimden sonra, kişi açığa çıkan dinamikleri dönüştürme, sindirme ve içsel olarak daha huzurlu ve dingin bir yaşama ulaşır.

Hayatımızın içindeki kilitlenmeler, tıkanmalar, yorgunluklar, sinirlilikler aile ve iş hayatımıza nasıl yansıyor ve bunlar neden kaynaklanıyor?

Hiçbir şey nedensiz değildir ve varoluşa göre bize hizmet etmek için olur. Partner ilişkisinde yaşadığımız tıkanıklıklarımızın nedenleri yalnızca bizden dolayı değildir; kişinin kendi hikayesinde kitlenmeye neden olan atalarından gelen herhangi bir dinamik aktarılarak bugünkü ilişkimizde yansıma olarak aktarılmaya devam eder. Bu iş hayatımızdaki başarı için de söz konusudur… Çocukluğunda onay alamamış bir çocuğun kitlenmesi, kendini gerçekleştiren bir iş adamının iş hayatında başarısızlığa maruz kalarak bu dinamiği tekrar ederek açığa çıkarmaya hizmet eder. Ya da hayatında babasıyla ilişkisi başarıya ulaşamamış bir bireyin eril (erkek) enerji yoksunluğu nedeniyle güç, iş, para konularında sorunlar yaşamaktadır. Nedensiz agresyon ve öfke patlamaları erken kaybedilen ebeveynlerin ve kendi kaderini yürekten kabul görememek veya zor bir partner ilişkisinin ortasında büyüyen çocuğun ebeveynlerin bazen birinin ya da her ikisinin öfkesini sadakatle üstlenmesiyle olabilmektedir… Bunlar olasılıklardan en sık rastladıklarımızdır, ancak birçok başka dinamik de vardır.

Ailemize sadece fiziksel özelliklerimizle mi benziyoruz?

Hayır, içine doğduğumuz ailenin kollektif bilincine dahil olduğumuzdan ruhsal bağlarımız da mevcuttur; Nasıl genetik özelliklerimizi aktararak yaşam veriyorsak, ruhsal miraslarımız da nesilden nesile aktarılarak devam eder.

Çocuğumuzu yetiştirirken onda gördüğümüz sorunlar, anne babadan gelen sorunlar mıdır?

Çocuğumuzda olduğunu düşündüğümüz herhangi bir sorun evet anne baba ya da atalardan aktarılan dinamikler nedeniyle oluşurlar. Çocuklar bizim aynalarımızdır; Onlarla var olan en güçlü sadakat bağlarına sahibiz ve bizde bakılmayan su üzerine çıkması gereken birçok şey büyük bir sadakatle onlar tarafından gerçekleştirilerek açığa çıkartılmak için yansır. Orada çocuk anne ya da baba ya da sistemine ait biriyle özdeşleşir ve “Senin yerine ben” ya da “Seni Takip ediyorum” der – Bu büyük bir kör sadakatle çok sevdiği anne veya babasının yerine yaptığının ifadesidir.

İnsan hayatında hangi çarpıcı olaylar travma yaratabilir?

Kadersel döngüler, şiddet, aldatılma, yoksulluk, haksızlık, hastalıklar, kayıplar, savaşlar, göçler, erken kaybedilen ebeveynler, erken ölen kardeşler, kürtajlar, düşükler, travmalar, yarım kalmış sevgiler, iflaslar, hak yenmesi, bağımlılıklar, zayıflamış aile bağları, dışlanmış bireyler, yanma, boğulma, ani kaza gibi dramatik ölümler veya intihar cinayet, kayıp, sır, tabu, evlatlık verme-verilme vs.. Tüm bu durumlar kitlenme, travma yaşamamıza neden olur ve zaman kavramı olmaksızın varlığımızda kayıtlı kalır.

Sizce kendimizde veya çocuğumuzda sorunlar sezmeye başladığımızda çözüm yöntemlerimiz neler olmalı?

Öncelikle her anne ve babanın bilmesi gereken en temel şey; çocuklarımızda olup biten her şeyin bizim aracılığımızla olduğudur. Bana göre kişi çocuğunda bir şeyleri dönüştürmek istiyorsa önce kendine ve kendi sistemine cesaretle bakabilmelidir. Kişi kendi payına düşen ile kabul içerisinde olduğunda artık aktarılacak bir şey yoktur. Kendisinde olan iyileşme nedeniyle çocuğunda vuku bulacak bir şey de olmayacaktır.

Aynı şekilde kendimiz içinde bu böyledir. Yaşadıklarımızın ne kadarı bize ait? Bir şeyi kimin için hangi nedenle gerçekleştiriyoruz? Bizi gerçekten kim yönetiyor? Kendimizi yakından tanımak ve bütünümüzü anlamak için doğru adımları cesaretle attığımızda özgürleşmek mümkün.

Çözemediğimiz sorunların eğitime ve öğrenmeye etkisi nedir?

Çözemediğimiz sorunlarımızın burada da etkisi çoktur. Arka planda görülmeyen bu dinamikler bazen bilinmeyen hiperaktivite sorunlarına, dikkat eksikliğine, öğrenme güçlüğüne, antisosyal bozukluklara, sanal bağımlılıklara, bazen de öğrenme yetilerine, akademik çok büyük başarılara rağmen kendini ifade edememe ve gerçekleştirememe gibi sorunlardan bazılarıdır.

Aile dizimi çalışmasından geçen bireyin yaşamında neler değişecek?

Öncelikle kendi yaşamını ilk kez gerçek hali ile dışarıdan gözlemleme fırsatı bulacak. Kendi öz benini ilk kez tanıma fırsatı bulacak ve hayatında tıkanmasına neden olan asıl dinamiklerle karşılaşacak. Bundan sonraki süreç her birey için farklıdır. Bunu yürek açıklığıyla görüp alan, sindirebilen danışanlarda enerjisel anlamda bir şey değişir ve artık eski yıpratıcı deneyimleri hayatlarına çekmemektedirler.

Bu yöntemle hiç tanışmamış olan bireylere neler söylemek istersiniz?

Problemi olsun ya da kendince olmasın; Her bir bireyin kendini gerçekten tanımak adına deneyimlemesi gereken bir farkındalık çalışmasıdır.

Bu yöntemle gelişen bir başarı hikayesini bizimle paylaşır mısınız?

Orta yaşlı bir bayan, yaklaşık 15 yıldır sürekli gece kabuslarıyla başetmeye çalışıyordu. Aynı rüyayı görüyordu, ölen ikiz çocuklar şeklinde… Aynı zamanda ortaokuldan beri devam eden 23 yıllık gece istemsiz diş gıcırdatması en üst boyutta vardı ve bana bundan çıkamadığından yakınıyordu. Bu yıllar zarfında dönem dönem çeşitli psikologlardan yardım almış olmasına rağmen kalıcı çözüme ulaşamamıştı. Yaptığımız seans sonucunda her iki konuyla ilgili yaptığımız ayrı çalışmalarda kişi bunlarla ilgili arka planda kalan dinamiklerle yoğun bir yüzleşme yaşadıktan hemen sonra büyük bir açılım yaşayarak bahsettiği semptom ve kabusları geride bırakarak hayatına devam etmektedir.

Aile dizimi çok ciddi travmaları şifalandırabilir mi?

Aile dizimi yöntemi ciddi dinamikleri açığa çıkaran bir yöntem olup, kişi bu yüzleşmelerde, yürekten ve derinden kabulde kalabileceği bir düzleme geçme şansı yakalar. Bu dönüşüm gerçekleştiğinde, kişide bloke olan dinamikler yeniden akmaya başlar ve bu iyileştiricidir.

Bu terapilerden ne kadar sürede sonuç alınıyor?

Sonuç bazen hızlı gibi görünse de, ruhta işleyiş yavaş olduğundan gerçek etkilerini görmek için biraz zaman tanımak gerekiyor. Bu bazen birkaç ay- bir yıl da olabiliyor. Kişi çok dirençli ise aynı konudaki çalışmalarda nadiren çalışmayı tekrarlama ihtiyacı doğar ancak bu 6 ay gibi bir süre sonra tekrarlanmalıdır.

Siz nasıl başladınız?

Yaşamış olduğum göç, iş, aile ve ilişki deneyimleri sonucunda; kurduğum bağları ve kendimi anlama keşfinde 2000’li yılların başında kişisel gelişim ile ilgilenmeye başladım. Bu yolculukta Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü Başkanı hocamız Mehmet Zararsızoğlu ile karşılaştıktan sonra bu yöntemin eğitimini profesyonel bir şekilde almaya 2007 yılında karar verdim. 2011 yılında 4 yıllık eğitim ve master eğitimimi başarı ile bitirerek alandan Sistem ve Aile Dizimleri Terapisti olarak mezun oldum.

Evliyim, anneyim, bir kızım var. Özümdeki insan ve hayat sevgisi, yardım sever kişiliğim yönlendirmesi sonucu eğitimini almış olduğum Aile Dizimi Terapisini uygulamaya başladım.

Kendimi, kişisel becerileri gelişmiş, sezgi ve empati yeteneği yüksek, iletişimi doğallıkla sağlayan, yardımsever, takım çalışmasına uyumlu genç bir profesyonel olarak tanımlıyorum. Yenilikçi fikirlerim, sorunlara yaklaşım tarzım ve uygulamakta olduğum başarılı yöntem desteğinde kişilerin hayatla akmasına destek olmaya niyet ediyorum.

 

MERAL YARDIMCI KİMDİR?

1976 yılında Bulgaristan’da dünyaya gelen Meral Yardımcı 13 yaşında Türkiye’ye göç ederek Bursa’ya yerleşti. 1993 yılında Bursa Kız lisesinden mezun oldu. 1994 yılında tekstil sektöründe ihracat satış kariyerine başladı olup eşzamanlı AÖF ‘de eğitimini sürdürmüştür.

1994 – 2011 Yılları arası tekstil sektörünün ileri gelen firmalarında başarılı bir kariyer yapmıştır; Bu dönemde, sisteme dair sorguladıkları ve kendini daha iyi tanıma adına kişisel gelişim alanıyla ilgilenmeye başlamıştır. İçindeki yardım etme isteği ve insan varlığına olan sevgisinin yönlendirmesi sonucu, Tekstil kariyerine paralel 2007 yılında Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsünde, Sistem ve Aile Dizimi eğitimini almaya başlamıştır. İleri düzey eğitimlerini de tamamlayarak Dünyada sistem dizimlerini bilimsel formatta denetleyen ve bu konudaki eğitimlerin kriterlerini belirleyen tek yetkili kuruluş DGfS-Alman Sistem Dizimleri Birliği’nin, terapist eğitmenliğini ve sistem dizimleri eğitimi yapabilme yetkisi verdiği TSDE-Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü Başkanı, Uluslararası Sistem Dizimleri Birliği (ISCA)’nin de kurucu üyelerinden ve tüm dünyadaki sınırlı sayıdaki psikoterapistlerden biri olan Psikoterapist Mehmet Zararsızoğlu’nun yönetiminde, 4 yılın sonunda başarı ile Sistem ve Aile dizimi terapisti ünvanını kazanmıştır. Meral Yardımcı evli ve bir annedir.

Yorum yap