Akıllı saatler, akıllı bileklikler, akıllı giysiler ..
”Giyilebilir Teknoloji ” Akıllı telefonlardan sonraki en büyük teknolojik yenilik olarak kabul ediliyor .
Bu teknolojik buluşlar ile yapılabilecekler neredeyse sınırsız…
Bileklere, kola, yüze dahi uygulanan teknolojiler, dünyada en fazla aranan merak edilen teknolojik gelişmeler arasına girdi.
Bu gelişimin farkında olan girişimciler de bu alanda yeni keşifler yapma yolunda..
Sevgili Müjdehan Örs Filiz de bu kişilerden biri. Yerinde duramayan, sürekli icat çıkartan , öğrencileri ile proje geliştiren ve onlarla birlikte çalışan , mucit bir eğitimci..
Öğrencileri ile birlikte el yapımı Sanal Gerçeklik Gözlükleri tasarlamışlar, o da yetmemiş buna bir de proje yazmışlar..
Diyor ki ; gelişen teknoloji eğitimi iki boyuttan çıkartıp, üç boyuta taşımalı, 7/24 olmalı , zaman ve mekandan bağımsız olmalı ve en önemlisi de interaktif olmalı..
Ne oldu da eğitim, sınıf ortamından çıkıp ,giyilebilire dönüşmeye başladı. Hikaye nerede başlıyor ve nasıl şekilleniyor ?
Merak ettim. Ben de , geliştirmeye devam ettiği GİYİLEBİLİR 7 /24 EĞİTİM projesini daha iyi öğrenebilmek adına soruları kendisine yönelttim..
Öncelikle sizce Giyilebilir Eğitim nedir?
Giyilebilir teknolojiler deyince aklımıza saatler vs. geliyor. Biz normalde saati takıyoruz ama akıllı saati taktığımızda buna giyilebilir teknoloji demişiz. Normalde gözlüğü de takıyoruz. Peki akıllı gözlüğü veya sanal gerçeklik gözlüğünü taktığımızda giyilebilir olmuyor mu? Tabii ki oluyor.
Gelelim giyilebilir eğitim boyutuna. Sanal gerçeklikte 3 boyutlu olarak eğitim uygulamaları var hali hazırda. E biz bunları sanal gerçeklikte görüntülemiyor muyuz? görüntülüyoruz. Sanal gerçeklik gözlüğü giyilebilir değil mi giyilebilir.
Sonuç olarak GİYİLEBİLİR EĞİTİM.
Peki siz buna ne kattınız ?
Uzaktan eğitme BİREBİR EĞİTMEN EŞLİĞİ KATTIK. Bu da interaktiflik getirdi. Neticede birebir olması kişiler arası etkileşimi sanal aleme kattı. 2000 yılında bir Matrix filmi vardı o canlanmış oldu. Ya da “Avatar”.
SONUÇ: Her an her yerden öğrenim alabilme imkanı doğdu. Dezavantajlı kesimin öğrenime kolay ulaşması gibi sonuçlar elde edileceğini varsayıyoruz.
Peki proje nasıl oluştu?
Öğrencilerimle bir arayış içindeydim. Amacım Bilişim sektöründe ilerlemesi muhtemel öğrencilere destek vermekti. Fikirlerini yapmak istediklerini dinleyerek yola çıkarım genelde, veya yeteneklerini keşfederim ve ilerlemeleri için elimden geleni yaparım. Bu arada kendi zihni sinir projelerimi gerçekleştirmek için uğraşırım. Bilişimde kariyer basamakları ve neredenal.net sitesi, yürüyen bilgisayar projesi aklıma gelen ve öğrencilerimle paylaşarak onların da hayatta değişimler yapabilmesini sağladığım çalışmalar. Eğitim öğretim hayatını sürdürürken de çeşitli fikirlerimi gerçekleştirmek üzere uğraşmışımdır.
Unity3D Eğitmleri :
Bir gün parlak zeka öğrencilerimden biri gelip “Hocam biz oyun yapmayı öğrenelim” farklı bir iş olsun 2B lu çalışalım diyerek Unity3D öğrenmeye başladık beraber. Türkiye’deki kaynaklar dışında ingilizce kaynaklara yönelmemiz gerekti. 1 ay özel bir okulun hafta sonları bize laboratuvarını açmasıyla kendi kendimize çalıştık. Araştırmamı yapıyor türkçeye çeviriyor, uyguluyor öğrencinin anlayabileceği şekilde hazırlıyordum.
-
SANAL 3D ERGENEKON DESTANI:
Yaz geldi geçti 2014-2015 Eğitim Öğretim yılı başladı, hala aklımız sanal gerçeklikte, çalışmaya devam ediyoruz. Ergenekon destanının sanal hâliyle TÜBİTAK 2204 Araştırma Geliştirme Yarışması’na başvuracağız. Tasarımı yaptık vs. aynı öğrencim dedi ki hocam biz Google Cardboard’u yapabilir miyiz. ? Bakalım dedim.
Google Cardboard macerası :Okulda önce geri dönüşüm kutusuyla denedim. Öğrenciler bunu yapamayabilir zor kesiliyor çünkü , gittim bir karton buldum. O anki ekiple kestik biçtik işlem tamam. O gün için ekibim ise ;Zeynep Beyza Buruk, Begüm Selin Tekin, Sertan Helvacı, Okan Şeker, Şahin Okan dan oluşuyordu.
Geldiğimiz noktada ise mercek ve mıknatısa ihtiyacımız vardı.
-
BİKONVEKS MERCEK: Sor soruştur Türkiye’de yok. Ne yapalım yaptıralım ama kime. Değerli dostlarım, öğretmen arkadaşlarım sayesinde emekli öğretmen Mehmet GÜMÜŞ Bey’i bulduk. Bizim için yaptırdı. O da deney malzemeleri oluşturuyor. Bu sayede BİKONVEKS nedir öğrenmiş olduk. Bu arada mıknatıs ararken, magnet levhalardan belki faydalanırım diyerek magnet levha aldım ve bir de magnet levhadan sanal gerçeklik gözlüğü yaptım.
-
MIKNATIS: Mıknatıslar Türkiye’de tek bir firmada imal ediliyormuş eşim de özel makine imalatı yaptığı için o yardımcı oldu ve ürüne ulaştık
-
3D YAZDIRMA Google Cardboard: Öğrencilerimin bu fikirle yarışmaya katılacaklardı, fakat ellerinde Google Cardboardun sağlam bir şekli yoktu. Hemen 3D yazıcı firması aayışına girdim. İstanbul firması pek ilgilenmedi. Bursa’dan bir firma buldum. Aslında 3D yazıcı yapıp satıyorlardı. Görüştüm bizim için makinede yazabileceklerini söylediler.bir gecede eşimle Sanal GErçeklik Gözlüğünü tasarladık. (KIRMIZI) Okul Aile Birliği ve MÜDÜR Bey desteğiyle satın aldık. Artık okulumuzda bir AR-GE brimi vardı sanki. Şu an o imkanlarımız çok daha kısıtlı çalışmaya devam ediyoruz.
- VR HARİTA:Yaptığım bir sanal gerçek haritayı VR haline getirdim ve denedik. Sonuç gayet güzel fakat görüntünün içerisinde yürüyemiyoruz. O sıralarda bir arkadaşım televizyonu için Air Mouse almıştı. Rica edelim ve deneyelim belki yürürüz dedik. O gelmeden önce bilgisayar faresini telefona taktık denedik . Bir de Air mouse ile denedik sonuç harika. Aklıma bu sefer koltuktan bağımsız, uzanırken ya da hasta iken yatağımızda bilgisayar kullanabileceğimiz geldi. Bunu proje haline getirerek öğrenciler yarı Finale kadar çıktılar.
Aklım hala durmuyordu hava faresi geldiğinde öğrencim Sertan’a sordum neden sanal gerçeklikte vücut hareketlerimiz yok? O da XBOX ‘dan bahsetti. Araştırdım, Kinect cihazı lazım. Ne yapsam da ulaşsam derken Tarih öğretmeni arkadaşımız Belkıs hanımın kızı Microsoft’ta çalışıyormuş. Çocukluğundan beri tanıyoruz çok zeki başarılı bir kız. Hemen irtibata geçtim. Beni Microsoft Genel Müdür Yardımcısına yönlendirdi. Aklım hala durmuyordu. Bu sistem uzaktan ulaşılabilir bir sistem aslında dedim kendi kendime. Neden ONLİNE EĞİTİM alınmasın. Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı bize yardımcı oldu Kinect’i elde ettik, kendimizi korumaya almamız gerektiğinden bahsetti. Hemen patent başvurusu yaptık. Erdem Kaya patent de aklımızdaki birçok soruya açıklık getirdi bu arada.
KİNECT V1: Kinect v1 ‘i kullanmam için 1 ayım vardı. Geceleri uyumayıp denemeler yapıyordum. Sabah çocuklarım ve eşim “hala uyumadın mı anne” nidalarıyla garipsiyorlardı. Gündüz okul ,gece GİYİLEBİLİR 7/24 EĞİTİM idi benim için. 1 ayda ben örnek avatar sahnesini VR’a çevirdim SDK lar ile telefona derledim. Kinect’i telefona bağladım olmadı, olmazmış, ilerde olacak eminim. Bilgisayara derledim, sonuç olumlu. Uzaktan görmem lazım aklıma birşey gelmiyor, yorgunluktan canım çıkmış Sertan imdadıma yetişti. TeamViewer kullanalım. Aynen denedik uzak masaüstü ile denedik ve videomuzu çektik. Artık İSPATLAMIŞTIK. Ve dünyada bu çalışma var mı diye baktık 2015 Ocak ayı idi .
YOKTU. Yola devam…
SİSTEM:Bir gece uykumdan uyandım yazmaya başladım Giyilebilir 7/24 Eğitim Sistemi ni yazdım. Veli, Öğretmen, Öğrenci, Müdür, Denetçi, hepsinin rolleri neler yapacakları neler olabileceği.
PROJE: Konuyu 5 Aralık 2015’de Ankara’da gerçekleştirilen Fatih Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde sundum. Harika bir deneyimdi. Sıra bu işi gerçekleştirmeye gelmişti. Ben çeşitli yollar ararken. Uludağ Üniversitesi’nden değerli öğretim üyeleri Prof.Dr. Rüyam SÜLEYMANOĞLU ve Yrd. Doç. Dr. Şehnaz BALTACI GÖKTALAY bizi konuyla ilgi U.Ü. AR_GE Günleri etkinliğine davet ettiler. Bu davet bize kapılar açtı. Şehnaz Hanım ile konuyu projelendirme aşamasındayız. Güzelliklerle inşallah daha da gelişecek.
Bu projeyle amacınız nedir ?
Amacımız durmadan ilerlemek, herkese eğitim eşitliği sağlamak. Her an her yerden ulaşılabilecek bir eğitim sistemi oluşturmak.
Neden Farklı?
Engelli vatandaşlar dahil herkesin öğrenim görmeye hakkı olduğunu ve bu hakkın her an elindeki telefon ile mümkün olabileceğini üstelik bu öğrenimde ÖĞRETMENİN VEYA EĞİTMENİN BİREBİR ETKİLEŞİMLİ ROLÜ olduğunu sizler de göreceksiniz.
Aklımızda canlandırdığımız şu an olmayan teknolojiler ve bunlar yakın zamanda gerçekleşecek. Türkiye Sanayi 4.0 hazır olmamalı daha da önde Sanayi 5.0 olmalı ve çabalarımız da bu yönde.
Önce kendi eğitimlerimizi tamamlamalıyız. Bu arada da projenin gelişmesi için adımlar atarak ilerlemeliyiz. Öğrencilerimizin Sanayi 4.0 ın içinde kaybolmalarını sağlamalıyız. Onların zekalarını heveslerini gördükçe bize de moral oluyor.
Aklımızda uçuk gibi görünen fakat olması yakın ihtimal olan birçok çizim ve fikirle baş başayız. Şu an hali hazırda yapabildiklerimizi sunalım.
-
Uzaktan erişimli sahneler
-
Tek kodla jenga oyunu
-
bir sosyal medya uzmanımız var
-
Video animatörümüz var. Aynı zamanda holografik videolarda hazırlayabiliyor.
Sizce keyifli değil mi ? Bu tarz gelişimleri duymak beni gerçekten çok ama çok heyacanlandırıyor.Bu tarz çalışmalar destek olmak ise hepimizin görevi.
Geleceğe yön veren kişilerin bizim ülkemizden çıkması dileğiyle..
Yeniliklerle kalın..
BİRGÜL YANIKLAR