Günlerdir aklımın bir ucuna takılmış dolaşıyorum..

Başarı neydi? Ve kime göreydi? Daha da önemlisi  bu ünvanı kim veriyordu 🙂 yada başarısızlığın tanımını  biri bana anlatabilir miydi

Neden takılmıştım buna bu kadar, zihnim neden bununla uğraşıyordu..

Düşündüğüm ve bu hafta uğraştığım konuları şöyle bir süzgeçledim kendi benliğimde,

Bu hafta Line tv deki proğramımızın konusu ”Girişimcilik ‘‘ di.. Bu konu ile ilgili o kadar çok   dokümantasyon ve makele okumuştum ki;  genel fikir  de hep şu çıkıyordu.  işini çok sevmek, çok çalışmak, asla yılmamak ” arkasından gelen BAŞARI ,konuşmalarımız  arasındaydı..

Okullar açılmış ,veli toplantıları yapılmış ,bir yılın yoğun  çalışma takvimi belirlenmiş, arkasından   bunu takip eden istikrarlı  iki yılın sonunda gelecek olacak olan sınav BAŞARISI gündemimizdeydi..

Mailbox’ ma Ekim ,Kasım ,Aralık ayı zirve proğramları düşmeye başladı bile. İçerikleri şöyle bir incelediğimde ise değişik sektörlerdeki BAŞARI HİKAYELERİ de  her  zirvenin konuları arasına giriyordu..

Hafta başından beri yoğun bir şekilde dinlediğim siyasetçilerin ,yaklaşan seçimlerle birlikte koydukları hedeflerden ve sonrasında ki ülkede elde edilecek istikrar ve BAŞARIDAN bahsediliyordu..

Takılıyorum doğrusu;

Etrafımızda bu kadar çok başarı hikayesi dinliyorken ,neden toplumda bu kadar sorunlar var ..

Bu kadar zirve, seminer, eğitim, tanıtımlar da başarı hikayeleri konuşulurken ülke ekonomisinde neden ilk 10 un içerisinde değiliz..

Eğitimde dünyada yapılan PISA sınavlarında neden gerilerde bir ortalamaya sahibiz..

Neden İstihdam sorununu  çözemiyoruz…

25 ile 40 yaş arasında bu hikayeleri dinlerken ve okurken zevk alan ve heyacan duyan ben ,45 lı yaşlarıma gelirken ise   sorgulamaya başlıyorum herhalde…

Deneyimleyerek öğrenmenin vazgeçilmez ilkesi herhalde BAŞARISIZLIKTIR..Gençlere ve çocuklarımıza kendi deneyimlerini yaratabilecekleri alan ve sabır gösterecek bir anlayışımızın olması gerekli ki zaman içerisinde kendi başarı hikayeleri oluşturabilsinler…

Yoksa başkalarının başarı hikayeleriyle  sadece kısa soluklu motivasyonlar yaratır, anlatır anlatır dururuz.Dıştan kaynaklı  olan bu motivasyon da etkisi bitirince  de yapmak istenilen işler de rafa kalkar…

Biz başarısızlıkları değil başarıları anlatmaktan çok keyif alıyoruz.. Diğeri biraz egomuzu zedeliyor herhalde 🙂

internette şöyle bir dolaşıp başarısızlık ile ilgili neler   yapılmış diye şöyle bir baktığımda en ilginç geleni,   Etohum’ un Özyeğin Üniversitesi’nde düzenlediği “Başarısızlık Zirvesi” idi.

Tunç Kılınç ‘ın moderatör olduğu bu panelde Finansbank’ın ve Türkiye’nin birinci, dünyanın 377.ci zengini Hüsnü Özyeğin, Sabancı Ailesinden kopup Pegasus Hava yolları’na başkanlık yapan Ali Sabancı,  Türkiye’nin en büyük internet portalı Mynet’in kurucu Başkanı Emre Kurttepeli,  Hitay Yatırım Holding Başkanı Emin Hitay ve Euro RSCG Reklam Ajansı’nın CEO’su Levent Erden konuşmacılar arasında. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim çok keyifli.. öğrencilerin kahkaha sesleri ile çınlanan  bir panel..

Tunç Kılınç ın 1700 kişi ile yaptığı BAŞARISIZLIK  araştırmasından çıkan sonuçlar ise son derece dikkate değer;

Başarısızlık  algısı;

  • Bir işin üstesinden gelememek
  • Hakimiyeti kaybetmek
  • Amacına ulaşamamak
  • Tembellik
  • Pes etmek
  • Mutsuzluk
  • Parasızlık
  • Hayal kırıklığı
  • Kendine güveneme
  • Çaba harcamama
  • Azim etmeme

gibi cevaplar çıkmış.Bu cevapları kimler verdi,  farklı gruplar, farklı tanımları nasıl yapmışlar diye bakıldığında ;

Kariyer yapmış insanlar ;  ”Yalnızlaşmak ”  ”Mutsuzluk”

Ev kadınları;  ” Parasızlık”

Öğrenciler;  ”Başarılı olabilmek için gerekli olan şey ”

İş hayatında yeniler;  ” Pes etmek”

Girişimciler;  ”Kaybetmek ”

olarak cevaplıyorlar…

 

 

En başarısız hissedilen alanlar;

  • Kariyer
  • Okul
  • Sınav
  • Partner İlişkileri
  • Ekonomi
  • Aile
  • Evlilik

Grubların verdiği cevaplara bakıldığında;

Kariyer Yapmış İnsanlar ;  Özel hayatım yok, Aileye karşı sorumlulukları yerine getiremiyorum..

Ev Kadınları;  Para kazanamıyorum, Sürekli tüketiyorum, meslek sahibi olamadım, aşk duygusunu evli olmama rağmen yaşayamadım..

Öğrenciler; Yanlış üniversite tercihi, LYS, YGS gibi sınavlar..

İş Hayatında Yeniler;  Düzen kuramamak..

Girişimciler; İflas etmek, aileye yeteri kadar zaman ayıramamak, çocuklarınla olan iletişim…

cevaplıyorlar…

 

Ve en çarpıcı olanı ise ;  Başarılı olmak  mı ?  Mutlu olmak  mı? hangisini tercih edersiniz? sorusuydu..

“Başkalarının gözünde başarılı gözükmeyi, kendi içimde mutlu olmaya tercih ederim!”

Bu hayatta benim mutlu olmam önemli değil, etraftakiler başarılı saysın, yeter!

Yani başkalarının gözündeki mutluluğu , içsel mutluluğa tercih edenlerin oranı  %58.42  ,

Yani yarıdan fazlası..

Yorum sizin 🙂

 

Temennimiz ise

Başarı ve mutluluğun hayatımızda ve toplumumuzda  beraber olması isteği…

 

Sevgiyle Kalın..